TUBA YÜCE
Bir Cuma günü Amerika’daki Diyanet Camiini ziyaret etmek nasip oldu. Programımızı, Cuma namazını orada kılacak şekilde ayarlamıştık. Her milletten, farklı kültürlerden insanları bir arada bulduk. Tertemiz ve çok özenerek hazırlanmış bu camide çok yüksek bir maneviyat kendisini hissettiriyordu.
Cami görevlisi bizi gezdirdi. Kütüphanesi yüzme havuzu, hamamı, spor salonu ve yemekhanesiyle muhteşem bir külliye bulduk.
Farklı milletlerden insanlar bir arada, cami cıvıl cıvıl çocuk sesleriyle çınlıyor. Amerika’nın o kirli havasından bunalan insanlar ailece gelip bu huzur dolu mekânda nefes alabiliyorlar. Cami görevlileri gelenlerle samimi bir şekilde ilgileniyor muhabbet ediyor. Çocuklar burada Kur’an-ı Kerim dersleri alıyorlar, ezberler yapıyorlar.
Ramazan ayında da ayrı bir neşe yaşanıyor bu camide. İftar sofraları kuruluyor hep birlikte “Buyurunuz” emri bekleniyor.
Her hafta hidayet haberleri ile şenleniyor bu cami. Bir önceki hafta internetten Kur’an-ı Kerimi araştıran bir zat, bu camiin reklamını görünce gidip işin aslını doğruca Müslümanlardan öğrenmek istemiş ve araştırmak için girdiği bu camiden Müslüman olarak çıkmış.