ŞEYMA GÜR
Belli ki arı bal yapmak için yaratılmış. Dut ağacı dut vermek için, ayak yürümek için, kalp muhabbetullah için vazife almış. Mahiyetleri, kabiliyetleri, donanımları bunu gösteriyor. Yapmaları gereken şeyi yapabilmek onların mutluluğudur.
Acaba insan da mutlu olmak için mi yaratılmış?
Yaratılış amacı bu mu?
Eğer öyle olsaydı, herşeyi ile mutlu olmaya dönük olması lâzımdı.
Ve mutluluk yolunda herşey caiz olmalıydı
Öyle olmadığını görüyoruz. Sırf mutluluk peşinde koşanların insan sıfatına daha fazla yaklaşmak bir yana dursun, ondan uzaklaşmakta olduklarını müşahede ediyoruz.
Meselâ mutluluk için diğergâmlıktan, fedakârlıktan vazgeçelim mi? Çünkü bunlar bazen gayet can sıkıcı olabilir.
Mutluluk için hep önce kendi rahatımızı gözetelim mi?
Her şeyin en güzelini biz yersek mutlu olur muyuz?
Zahmet çekmesek, hiçbir şeyden mahrum kalmasak, hep bizim dediğimiz olsa, insanlar bizi çok sevse, sözümüz muteber olsa, ayağımıza taş değmese, dert görmesek yeterince mutlu olur muyuz?
Böyle bir insana insan denilebilir mi?
Çok çok mutlu olsak, maksat hâsıl olacak mıdır?
İnsanda mutluluk, duygulardan bir duygudur ve insanın varlık sebebini bir duyguya indirgemek, ona yazık etmektir!
Aslında kafa karışıklığına da gerek yok, Rabbimiz bildirmiş:
“Ben cinleri ve insanları yalnız Bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zâriyât: 51:56.)
Net!
Kainattaki hikmet kanunlarının işleyişine baktığımızda lâzım ki insan birincil yaratılış maksadına uygun faaliyetler içinde olduğu zaman mutlu olsun, kalbi mutmain olsun, vicdanı sükûnet bulsun, aklı rahat etsin.
Ve bu denklemin tersi de doğru. Yine lâzımdır ki yaratılış amacından uzaklaştıkça kalbi cenderelerde sıkışsın.
Mutluluk, Allah’ın bir mükerrem kulu olabilmenin, Onu esmâsıyla tanıyıp Ona yakınlık kesb edebilmenin, Onu Rab olarak bilip ancak Ona sığınmanın, her türlü faaliyetindeOnun koyduğu hudutları korumanın, helâl dairede kalmanın, Ondan başka hiç bir şeye kul olmamanın yan ürünü olabilir ancak.
Mâlik-i hakikîsini bulan kalp, iki dünyada mutludur, ayrı konu.
Fakat şu dünya mektebinde önüne mutluluğu ana hedef olarak koymak, insana büyük bir haksızlıktır, zulümdür!